06 Ara 2024
Kutup Bölgeleri ve İklim Değişimi Risklerine Odaklanan TerrArctic Projesinden Güncel Gelişmeler
İTÜ Çevre Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Orhan İnce, bilimsel direktörü ve araştırma lideri olduğu TerrArctic Projesi ile ilgili Rusya’nın kutup bölgelerindeki saha araştırmalarının ardından son gelişmeleri paylaştı.
Haber: İTÜ Medya ve İletişim Ofisi
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ), Çevre Mühendisliği Bölümü öğretim üyemiz Prof. Dr. Orhan İnce, geçtiğimiz Haziran ayında TerrArctic Mega Grand Hibe Projesinin bilimsel direktörü ve araştırma lideri olmuştu. Rusya Bilim ve Yüksek Öğrenim Bakanlığı ve Tümen Eyaleti Hükümeti tarafından finanse edilen proje, Tümen Devlet Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Andrey Tolstikov'un koordinasyonunda ve Ekoloji ve Doğal Kaynakların Akılcı Kullanımı Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Andrey Soromotin'in teknik sorumluluğunda yürütülüyor.
Prof. Dr. Orhan İnce, Ekim ayının son haftasında Rusya’nın Kuzey Kutup Dairesi’ni kapsayan bölgelerine giderek sahada araştırmalarına devam etti ve sahadaki bulgularını paylaştı. TerrArctic Projesi sayesinde Rusya’nın kendi sorumluluk sahasında sorunları en aza indirecek kısa, orta ve uzun vadeli aksiyon planlarının önümüzdeki yıl hazırlanmaya başlaması bekleniyor.
Pilot bölge olarak belirlenen alanlardan numuneler alınan, gözlem ve ölçümler yapılan projede iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinin daha iyi anlaşılması amaçlanıyor. Projenin çıktıları tüm dünya açısından önem taşıyor. İklim değişikliğinin çok yönlü etkilerine karşı pratik uygulamalar ve saha iyileştirme çalışmalarıyla örnek oluşturulması düşünülüyor.
Prof. Dr. Orhan İnce, tundra ve donmuş toprak (permafrost) bölgelerinin ısınmasının kayda değer değişikliklere yol açtığını belirtti. Prof. Dr. İnce, buzlu toprağın çözülmesiyle atmosfere hızla salınan metan ve karbondioksitin iklim değişimini hızlandırıldığını ve böylece salgınlar, göç hareketleri, su, gıda ve enerji krizi gibi potansiyel olumsuzlukların çeşitli şekillerde insanları etkileyeceğini belirtti.
Cıva başta olmak üzere ağır metallerin ve bağışıklık sistemimize yabancı tarih öncesi donmuş patojenlerin suya ve toprağa karışmaya başlaması, “bebek göl” adı verilen çok sayıda yeni göl oluşumları, tarım arazilerinin kaybolması; yerleşim yerleri, yollar, boru hatları ve sanayi bölgelerinin her yıl yere batarak çökmesi, temiz su ve sağlıklı gıdaya erişimin zorlaşması donmuş toprağın ve buzulların erimesinden beklenen olumsuzluklar arasında yer alıyor.
Bilimsel ve mühendislik tecrübeyle bu sorunların çözümlerinin kolay olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Orhan İnce, uluslararası bir uzlaşı gerekliliğine dikkat çekti. Kyoto Protokolü ve Paris Anlaşmasının uygulama pratiklerinin geliştirilmesi gerekliliğini vurguladı. Öğretim üyemiz, 2080 yılına kadar ulaşılacak 3,5°C’lik sıcaklık artışından korkulduğunu (IPCC, Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli Raporu); Kuzey Kutup bölgesinde Rusya ile birlikte, Alaska (USA), Kanada, Finlandiya, Norveç, İsveç, İzlanda dâhil 12 ülkenin benzer sorunlar yaşayacağını, bazı ülkelerin topraklarının önemli bölümlerinin sular altında kalacağını, çölleşme ve kuraklık yüzünden dünyanın kuzey bölgelerine bir göç yaşanacağını ifade etti.
Prof. Dr. Orhan İnce, TerrArctic Projesi kapsamında AA ile Temmuz ayında ve Ekim ayında birer podcast yayını yapmış, geçtiğimiz hafta ise videolu bir haber ile eriyen buzullardan kaynaklanan sorunlardan ve güncel bulgulardan söz etmişti.